4 Nisan 2011 Pazartesi

En küçük kareler methodu ve Evlilik hayali...

En küçük kare metodu (!)
En küçük kareden daha büyük hayal...



Yapmakta olduğum ödevimin başlığı "en küçük kareler metodu"...
En cücük kareye sıkışmış beynimin sınırları ve seviyesi çözmeye yetmiyor...
Beynime doğru gittikçe kızaran bir termometre kızışıyor.. 
Anlam veremediğim bir amaca hizmet eden yüksek lisans eğitimim ve yıllardır bir sıçrama gösterememiş zekam ile boğuşuyorum...


Akşama kadar ev eşyaları satan mağazalarda, tencere firmalarının sitelerinde amaçsızca dolaşmak istiyorum..
Evlenmek istiyorum...
Şu an ilgilendiğim tek en küçük karenin kare şeklinde bir oda tasarımı, kare şeklinde yemek takımı olmasını istiyorum...
İş bulamasamda evlenmek istiyorum...
Acaba yasa mı var ? 
26 yaşında ve işsizseniz  evlenemezsiniz kuzum !





3 Nisan 2011 Pazar

Yarım Yıl Sonra....

Bence bloga yazamamamın nedeni, lisede annemin günlüğümü okuması...!
Sanıyorum bunu sindiremedim hala !
Karta kaçtım sayılabilirse de burayı da okur muu acep diye endişeleniyorum....
Amacımı unutuyorum, kazımalıyım kafama....


Yarım yıl geçmiş en son yazışımdan beri...
Yüksek lisans başladı, ikinci dönemi yarıladım...
Ne yaptığımı bilsemde, işe yaramayacağını bilmek üzücü...
Yeni eve taşındık...
Müstakbel evimize küçük eşyalar alıyoruz...
Sanıyorum evlilik yakında kapımı çalacak...
Değişmeyen tek bir şey var "işşizim"...
Bu sebeple girdaplar  beni yutmaya çalışıyor..


Fakat çok güzel bir şey oldu Kasım ayında. " Tasavvuf" ile tanıştım. 
Öyle güzel olaylar arka arkaya geldi ki tasavvuf ile ilgili, Rabbimin lütfu başka adı yok .
Hiçliğin tarifsiz huzuru, doyumu, derinliği   2010 giderken bana çok güzel ve manalı bir "değer" bıraktı...
Bunu uzun uzun not düşeceğim.
Bu da el sallayıp saklanan bahardan bir Sapanca manzarası...
Bu fotoğraftan bir  hafta öncesindeki kar manzarası çok daha güzeldi...