Biz farz edelim ....
Gerçek değilmiş gibi değerlendirelim...
25 yaşında olmak istemeyen birinin değil, kendiyle yaptığı hedef anlaşmasının miladı 25 yaşında dolan birinin gözüyle bakalım....
Bu "hedeflerim" konulu sözleşmeyi bir kaç "tick" işareti ve bolca "çarpı" ile doldurmuş birinin gözüyle bakalım...
Kendine verdiği zararın yarısının milyonların bir araya gelmesiyle toparlanamayacağını da düşünürsek ideal bir empati zemini oluşturacağız....
Bir dakika duralım ...
"Uff bu ne eziklik,karamsarlık" lafını duymak isteyeceğini zannetmiyorum.....Burası srbest dolaşım hakkı kafasının içinde dolanıyor herkes... Özgürce... ..Eh boşuna LOGOS olmamıştır bu alan...
Empati zeminine dönersek.
Ekleyeceklerim var..
Ailenin en küçük çocuğu olmak, önünüzdekilerin başarılarının buram buram koktuğu, hissedildiği, yaşandığı, konuşulduğu bir coğrafyada bulunmaktır...
İşte tamda bu coğrafayda 25. yılını tatmaya başlayan kişi önündekilerin sahip olduğu hiç bir şeye sahip olmamanın gelgitlerini içeren bir ruh halindedir....
Kıyaslar çünkü beyin durmaz çalışır..."Herkesten, olman gereken yerden geride misin ?" diye tıkırdar durur akıl.....
Paranoyaktır bu coğrafya biraz da. Herkes bir şey mi ima etmeye çalışıyordur yoksa saplantılı, sorunlu bir kişilik midir 25 yılın sonucu? Cevap aranılan bir soru değildir bu....Doğru cevaplar acıtır malum....
Sanılmasın ki işsiz, sıfatsızdır.....Bitirdiğin de ona uygun olmadığını anladığı bir "maskeli mesleği" vardır...
Mesleğimi sevmiyorum diyemez...Korkaklıktan değil şartlardan dolayı diye özetlenir...Mesleğiyle ilgili daha çok seveceğini düşündüğü bir alanda titiz bir iş arama sürecinden sonra işe girer. Lakin ve lakin duramaz, göz yumamaz, dayanamaz.... Gereksiz yere işi bırakır...
(Bu uzun mevzuya başka bir yazıda dönülür)
25 yaşının ilk günlerinde işsizdir artık...
......
..........
..............
Vel hasıl;
Karlı bir 25. doğduğu gün elen geçen bu "hedefler" yazan kağıt bunların 700 katını düşündürür, acıtır, yıpratır..
Ama bu kadarını yazdırır......
Bunaltır...
Bunaltır çünkü bir daha yaşanmayacak olan zaman dilimleri kontrol edilemeyen hüzünlere kurban edilir...Daha da acısı yanlış olduğunu bile bile......